Koronavirüs ile yatıp koronavirüs ile kalkıyoruz aylardır ve koronavirüs kaygısı yüzünden pek çok kimse psikolojik problemler yaşamaya başladı. Tüm dünyayı evlerine hapseden bu salgın hastalık, ancak fizyolojik sağlığımızı değil ruhsal sağlığımızı da tehdit ediyor normal olarak.
Öncelikle sakin kalabilmek ve sabırlı olmak oldukça önemli… Birçoğumuzda talep eder istemez, “Corona virüsü (koronavirüs) bana da bulaşır mı? Ya bulaşır da atlatamazsam? Ya sevdiklerime, anneme-babama, eşime-çocuğuma bulaşırsa?” gibi kaygılar baş gösteriyor. Unutulmamalıdır ki, dünya zamanı süresince birçok kez istila hastalıklar ortaya çıkmış ve belirli bir süre sonra yok olup gitmiştir.
Koronavirus Covid_19 ismiyle anılan bu virüsün, bir tür biyolojik tabanca olduğu söylentileri, yarasalardan insanlara geçtiği ve Çin’in Wuhan şehrinden başlayarak tüm dünyaya yayıldığı haberleri hepimizin malumu. Koronavirüs kaygısı ile başa çıkmak adına en önce bilinçaltımızı olası olduğunca temizlememizde yarar var. Kaygı her ne kadar insanı koruyucu ve tedbir almaya zorlayıcı bir özelliğe sahip olsa da, aşırı kaygı ruh sağlığımıza zarar verecektir.
Koronavirüs kaygısı ile mücadele
Virüsle olmasıyla birlikte bu virüsten meydana gelen kaygıyla da mücadele etmek zorunda kalan insan sayısı hiç de azca değil! Her gün açıklanan vaka ve ölüm rakamları insanları talep eder istemez büyük bir tedirginliğe itiyor. Virüsten korunmak için, yetkililerin ve uzmanların önerilerine uymak mecburiyetindeyiz. Başka bir şansımız da alternatifimiz de şu an için yok! Diğer yandan koronavirüs kaygısı ve bununla beraber getirebileceği ürkü saldırı, depresyon benzer biçimde ruhsal rahatsızlıklardan da korunmak gerekiyor. Peki bunun için ne yapmalıyız? Hadi maddeler halinde sıralayalım;
Öncelikle sakin kalmalı ve sabırlı davranmalıyız.
– Sadece uzmanların önerilerini dinlemeli, toplumsal medya platformlarında paylaşılan bilgilere itibar etmemeliyiz. Kaynağı belli olmayan, bilgi kirliliğine neden olan paylaşımlar ve haberlerden etkilenmemek adına, resmi açıklamaların haricinde hiç bir bilgiye güvenmemeliyiz. Gündemi kovuşturmak için tv ve telefona olası olduğunca azca ve gerektikçe bakmak bizi malumat kirliliğinden koruyacaktır.
– Böylesi süreçlerde moralimizi yüksek tutmak oldukca büyük bir önem arz etmektedir. Aile bireylerimizle evimizde keyifli ve keyifli vakitler koymak, ruh sağlığımızı korumamıza destek olacaktır. Ayrıca aile içi iletişime de büyük katkılar elde edecektir.
– Güzel bir film, bizi içine çekecek bir kitap, dinlemekten keyif duyduğumuz müzikler ile meşgul olmak bizi ruhsal açıdan koruyacaktır.
– İnsanları mutlu eden şeylerden biri de geçmişte yaşadığı sevinçli anlarını hatırına getirmesidir. Nostalji dediğimiz şey aslında birazcık da budur. İnsanın tatlı bir hüzünle beraber mutlu olduğu geçmiş günlere yapmış olduğu yolculuktur nostalji. Trt’nin gösterim akışına koyduğu “Nostalji Kuşağı” isminde bölümde yayınlanacak olan nostaljik diziler ve televizyon programları, bizleri bugünün stresinden uzaklaştırmaya destek olacaktır. Tabi dilerseniz sizler, Arzu Film, Murat Film, Fanatik Klasik Film, Erler Film benzer biçimde youtube kanalları üstünden eski Yeşilçam filmlerini, özellikle Kemal Sunal filmlerini keyifle izleyebilirsiniz. İnanın gülmek ruhunuza oldukça iyi gelecek ve sizi dinlendirecek.
Evet! Bu günler de geçecek. Tıpkı her gecenin sabaha ulaşması gibi, bütün dünyanın üstüne çöken bu kara bulutlar da dağılacak. Eskisi benzer biçimde sokakların, parkların, piknik alanlarının tadını çıkaracağız tekrar. Ama şimdi yapmamız ihtiyaç duyulan en önemli şey koronavirüsten korunmak ve koronavirüs kaygısı ile doğru yöntemlerle savaşım etmek. Sizi sevinçli edecek ve moralinizi yüksek tutacak faaliyetleri sizler oldukça daha iyi bilirsiniz. Uzmanların lafından çıkmayarak, resmi kurumların dışındaki haberlere ve açıklamalara önem vermeyerek, moralimizi yüksek tutarak bu periyodu rahatça atlatabiliriz. Herkese sağlıklı ve huzurlu günler dilerim…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder